Flora'dan sonra 20 Nisan - 18 Mayıs arası Patika'daydık.
Patika Faralya'da, Kabak koyuna yakın beş dönümlük bir arazi. Erol Scott,
Çiğdem Yenidoğan ve Deniz Yücel Scott ev sahibi. Erol'un annesi, Can Yücel'in
kız kardeşi Gülümser de onlar ile yaşıyor. Yoga, permakültür, sanat kampları ve
Likya yolu yürüyüşleri gibi odak noktaları var. Arazi şahane, set set heryerden
deniz ve harika bir gün batımı görünüyor. Deniz yürüyerek 15dk.
Erol ve Çiğdem ile ocak ayında Ankara'daki Anadoluyu Vermeyeceğiz! eylemi sonrası kahve içmeye giderek tanıştık. Patika'da çalışma isteğimize esas neden 8 -17 Mayıs'ta Steve Read ve Monica Danobeitia eğitmenliğindeki PDC ve Yoga kursuna benim burslu olarak katılabilmemdi. PDC sertifikasına sahip değildim çünkü bir PDC kursuna katılacak maddi durumda değildik. Sohbetimiz sırasında, bir ay boyunca Patika'da gönüllü çalışmak koşuluyla, PDC'ye burslu katılmamın mümkün olduğu konusunda anlaştık
Patika'da
günler hızlı ve yoğun geçti. Güne saat 7'de yoga ile başlıyorduk. Biz yogadan
erken ayrılıp kahvaltıyı hazırlıyorduk. Kahvaltı sonrası hızlı bir kahve ve
sigara. Sonra 13.30 a kadar aralıksız çalışma (yoga platformu hazırlıkları,
zımpara vs, ortalık düzenleme, boya, platformun temizliği, kompost
solucanlarının yemek sorumluluğu, platform çevresini çuval bezi dikimi, bahçe
sulama, medikal bitkiler ekme (Hindiba, Patchuli, Ashwaganda, vs.)
13.30 da
yemeğe yardım. 14.OO da öğlen yemeği ve
bulaşıklar. 15.30- 17.00 arası dinlenmece, 19.30 a kadar çalışmaca, akşam
yemeği hazırlıkları, 20.00 de yemek 21.30a kadar bulaşık ve genelde en geç 23
de bayılmış ve uykuya geçmiş olmak şeklindeydi akış.
Bu akış ilk 15 gün çok iyi geldi bana, bize.. Sonrasında
ciddi anlamda zihinsel ve fiziksel olarak zorlandık. Gittiğimiz yerler içinde
kalma koşulları en lüks, en rahat, inanılmaz güzel yemekler yediğim, 6 ay içinde en çok yoga yaptığım, Erol
sayesinde bol bol dik durma çalışmaları yaptığım yer Patika. İyi şeylerden
bahsederken kamp tuvaletinde yaşayan semender ailesini anmadan geçemeyeceğim.
PDC kursu başlamadan önce otorite ile arası pek iyi olmayan
bir insan olarak, Erol ve Patika'nın genel monarşik düzenine takmaya başladım.
PDC kursu sırasında da Erol'un kurs yoğunluğu ile beraber benden yine aynı
yoğunlukta çalışmamı beklemesi, Emre ile ilişkim üstüne yaptığı yorumlar,
kişisel alanıma fazla müdahalesi sonucunda da biraz öfkelendiğim bir yer haline
döndü. Şunu belirtmem gerekir ki, herkesin kişisel deneyimleri başka oluyor.
Gökçe diye bir arkadaşımız var. Patika hakkında güzel şeyler duymak isterseniz
size bol bol anlatabilir. Orada çok güzel deneyimler, insanlar ve kişisel
gelişimler yaşamış olsam da bir daha gönüllü olarak çalışmamayı planladığım bir
yer Patika. Bir ay orada kalıp sadece 4 kere koşarak denize gidip dönmek pek
bana göre değilmiş. Ben keyif insanıyım, Erol sistem analisti ben sistem anarşistiyim. Kısacası kafalarımız
genel olarak Erol ile pek uyuşmadı. Yine de sayesinde çok şey öğrendim, ve
sayesinde PDC sertifikam oldu, her ne kadar PDC kursu hiç beklediğim gibi
olmasa da. Ama Monica'dan yoga öğrenmek, toplu mantra söylemek, PDC'ye gelen
insan kitlesi harikaydı.
Yakın arkadaşımız Dilan da geldi PDC'ye ve sonra
yolumuz aylarca beraber gitti. Bizim gibi gönüllü olan Nihan ile de çok keyifli
vakitler geçirdik. Özellikle Çiğdem ve Deniz ile tanışmış olmaktan dolayı çok
mutluyum. Kısacası her yerin ve herkesin
olduğu gibi Patika'nın da hem iyi hem kötü yanları var. Biraz politik
davranabilen bir kişiyseniz daha rahat edebilirsiniz. Gönüllü çalışmaya
gidilmesini şahsi görüşlerim doğrultusunda tavsiye etmesem de, her tür tatil
için keyifli bir mekan. Bizim de yapılışında çalıştığımız kocaman ve kusursuz
bir yoga platformu var. Deniz manzarası ile birlikte bugüne kadar gördüğüm yoga
platformları içinde her anlamda en başarılısı. Yemek masası ve yemekler
gerçekten inanılmaz.
Çiğdem'in Yemeklerinden: Vejetaryan köftesi, pancar
yemeği, inanılmaz çeşitlerde sebzeli pilavlar, çörekler, miso soslu zencefilli
makarnası, tahinli cevizli keki gibi çok benlik lezzetlerin tadılmasını tavsiye
ederim.
Kısaca Patika'nın bize
kazandırdıklarını özetlersek, dikiş dikmeyi, boya yapmayı, hızlı bulaşık
yıkamayı, erken kalkıp, erken yatmayı, çikolata ve et tüketmeden
güzel yemekler yemeyi, düzenli yoga yapmayı, çilek, avakado, enginar, mısır,
nane, melisa, biber, domates, kabak, fasulye, yenidünya, dut, soğan, dereotu,
patlıcan, rezene, mercanköşk gibi sebzelerin ve otların ürün vermeden önceki
hallerini, büyüme hızlarını ve baharın bitişini gözlemledik. Gerçekten çok
keyifli bir çadır alanında kuş sesleri ile uyandık.. Kişisel alanımızı
korumamız gerektiğini, kendi çalışma koşullarımızı iyi belirlememiz
gerektiğini, ve neyi isteyip neyi istemediğimizi daha iyi öğrendik...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder