İnsanlığın tropikal bölgelerde filizlendiği söylenir. İklimin elverişliliği (çok soğuk veya sıcak olmaması), bol su, toplanabilecek çeşit çeşit meyve ve yemişin varlığı, bu iddiayı destekliyor. Barınak konusu da, çok sıcak veya soğuk iklimlere kıyasla, nispeten basit tekniklerle çözülebiliyor. Esas dert, diğer koşullarda çok daha uzun dayanabilecek yapı malzemelerinin, bu kadar nem içinde hızlıca çürümesi. İşin iyi yanı ise, iklimin avantajları sayesinde bu yapı malzemelerinin hızla yenilenebilmesi. Özellikle de bambu ve saz türleri.
Green School'un meşhur ofis ve sınıf binası. Aşağıdaki video'da yapının içi de görülüyor.
Uzakdoğu’nun en yaygın yapı malzemesi bambu. Son 20-30 yılda gelişen ve ucuzlayan çimento sayesinde bu değişmekle beraber, özellikle kırsal ve dağlık kesimde bambu, hayat demek. Yapı malzemesi olmasının yanı sıra, günlük yaşamın her detayında sürekli kullanılıyor; sepet, çatal, tabak, mobilya ve hatta taze sürgünleri yemeklerde..
Tüm Güneydoğu Asya ülkelerinde bambu kullanılıyor olsa da, bu işte en yaratıcı olan kültür Bali.
Yolculuk boyunca konakladığımız çeşit çeşit yerlerin neredeyse hepsinde, birkaç metrekarelik bambu kulübelerde yattık. Malzemeler hazırsa, işi bilen iki ustanın bir günde ayağa kaldırabileceği türden kulübelerdi çoğu. Bazıları kutu gibi karanlık ve yüksek çatılı veya bol pencereli ve havadar, bazıları da üzerinde bir çatısı olan dört tarafı açık platformlardı. Özellikle dağlık bölgelerde, maddi kıtlığın yanı sıra bol bol hammadde ve işgücü olan kırsal yerlerde, endüstri ürünü ve sağlıksız ama nispeten ucuz ve kullanımı kolay asbest çatı kaplamalarına erişilemediği için, geleneksel çatı inşa yöntemleri de devam ediyor. Saz çatı, bütün Güneydoğu Asya halklarının paylaştığı eski bir teknik.
Aşağıdaki video, Bali’de çatı ‘kiremitleri’ üreten ufak bir atölyede çekildi. Bu paneller çatıya birbirlerinin üzerine binecek şekilde diziliyor ve çoğu zaman ince bambu lifleriyle birbirlerine ve çatı iskeletine tutturuluyorlar. Bu bir santim eninde çok ince liflerle, çatı panellerini o kadar sağlam tutturabiliyorlar ki, inanmak zor. İncecik lifler birbirine sıkışıcak şekilde yapılan küçük bir bilek burgusuyla, yaklaşık bir buçuk metrelik hafif paneller birbirlerine kenetleniyor.
Malzeme el altında değil veya o kadar ince uğraşacak zaman/yetenek yoksa, tel veya naylon ip de kullanılıyor tabii ki.
Bu eski yöntemle, günde 40 panel yapabiliyorlarmış.
Tacomepai'da yerel malzemelerle inşa edilmiş birçok kulübeden biri. Taş, toprak, ahşap ve bambu karışımı bu yapının çatısı tahta kiremitlerle kaplanmış. Dayanıklılığından ötürü tik ağacının ahşabı tercih edilebilir, ama oldukça pahalı bir malzeme olduğu için ikinci el çıkma tahtalar kullanmak daha makul.
Bu işteki en önemli hesap, çatıları en az 45 derecelik eğimle ayarlamak. Daha düşük (az eğimli) açılarda, içine yağmur alıyor, fakat 45 derece veya daha dik açılarda, düşen yağmur içeriye nüfuz etmeden akıp gidiyor.
Sumatra'daki Batak kültürüne ait mimari yapılarda da saz çatı kullanılıyor. Bunların formunda dini ve kültürel etkiler yatsa da, yağmuru üzerinden akıtacak dik çatının işlevsel değeri var.
Tropikal bölgenin koşullarından çok farklı ılıman iklim şartlarına sahip İngiltere veya diğer Kuzey Avrupa ülkelerinde de saz çatı (thatched roof) eskiden sıklıkla kullanılırmış. (bknz: http://en.wikipedia.org/wiki/Thatching)
İngiltere'den saz çatı örneği, Google Images
Bali’deki tapınaklarda ise, Kuzey Avrupa örneklerine benzer görünümde bir saz çatı geleneği var.
Yalnız bu tapınaklarda kullanılan malzeme, ‘siyah palmiye’ adını verdikleri önemli bir ağaçtan elde edilen lifler. Söylendiğine göre, bu ağacın kullanılmayan hiç bir kısmı yok; yaprakları dekorasyon ve adaklarda, lifleri çatı yapımında, yemişleri ve sütü gıda olarak, ahşabı da sağlamlığı yüzünden çeşitli marangozluk işlerinde. Chakra’nın çalıştığı bir ‘yeşil çatı’ projesinde, yol kenarından topladığımız eski çatı liflerini küçük küçük keserek, beton karışımında esnekliği ve sağlamlığı arttırmak için kullanmıştık. Berberden aldığımız bir çuval dolusu kesilmiş saçı da eklemeyi unutmadık!
Tapınak adaklarının arkasındaki bir yapıda (sol tarafta), Bali'ye has ve yaygınca kullanılan kahverengi pişmiş toprak kiremitler de görülüyor.
Tabi, hava şartlarına göre birkaç yılda bir yenilenmesi gereken bir yapı malzemesi saz çatı. Ama en başta değindiğim gibi, yenilenmesi de kolay bir ham maddesi var. Bu sazların çoğu yol kenarlarında veya uygun buldukları başka noktalarda kendiliğinden yetişiyorlar. Çok hızlı büyüyorlar ve çeşitli kullanım amaçları var. Sepet yapımı, büyük baş hayvan yemi gibi. Ayrıca bu sebeplerden ötürü atmosferdeki karbonun yeniden toprağa dönüşünü hızlandıracak karbon çiftlikleri için de umut vaadeden bir bitki.
Bali'deki Green School'dan müzik sınıfı.
Böyle hafif ve havadar mekanlarda yıl boyu yaşayabiliyor olmak, tropikal bölgelerin en büyük armağanı ve en çok özlediğimiz şeylerden. Sadece yağmurdan ve güneşten koruyan dört ayak üstündeki basit bir çatı ve altında yerden yükseltilmiş ince bir platform, o coğrafyanın barınma ihtiyacını karşılayacak bir çözüm.
Tayland'ın kuzeybatısındaki Pai yöresinden henüz inşaat halinde bir 'resort'. Kerpiç duvarlar ve saz çatı.
Yine Green School'dan; bu küçük bambu yapı, güneş panellerine bağlı elektrik sistemine ev sahipliği yapıyor. Çatı, sıkıştırılmış bambu plaklardan kiremitlerle örtülmüş.
Emre.
Emre.