7 Şubat 2012 Salı

Ayutthaya



Bangkok'ta bir hafta kalıp, tren ile Ayutthaya'ya geçtik. Tren rahat ve güzeldi. Seda diye bir hatun da eklendi bize. Üçümüz Ayutthaya'ya vardığımızda akşam olmak üzereydi.  Bangkok'tan sonra Ayutthaya rahat, küçük, sakin ve keyifli geldi. Hemen bir odaya yerleştik. Lonely Planet'ta yazan yerlerden daha ucuza konaklama bulmak da mümkün, tüm Avrupalı turistler de oralara gittiği için. Mart sonuna kadar Thailand'ın her yerinde turistik sezon olduğu için, her yer çok kalabalık ve fiyatlar epey yüksek. O yüzden şimsilik adalara gitmek istemedik. Direk kuzeye çıkmaya karar verdik. Doğa'nın yanında çok az para harcadığımızdan, bütçe ve 'ne, nerede, ne kadardır?' gibi parasal durumlara alışmak zaman alacak gibi. İlk başta her şey çok ucuz geliyordu. Şimdi her şey çok pahalı sanki. :) Umarım ufak ufak dengelenir.


Ayutthaya, küçük ve sevimli bir yerdi. Eski krallık tapınakları var. Ertesi gün uyanıp, bisiklet kiralayıp, Ayutthaya'nın garip trafiği içinde, dere kenarlarındaki bir sürü eski tapınağı gezdik. Ben çok beğendim. Altın renkli gösterişli tapınaklardan sonra, Ayutthaya' dakiler gösterişsiz, ama çok keyifli geldi bize. Avrupalı turistler sayesinde, sabah kahvaltıda normal ekmek, tereyağ ve nefis kahveler içmekte mis gibi geldi. :) Hava çok sıcak olsa da gece rahat uyunuyor, ama sivrisinekler bir felaket. Cittronella yağı ile yıkansak da, sanki en sevdikleri içki gibi bu yağ:)








Budizm'in de her dinde olduğu gibi saçma sapanlıkları var. Tapınaklarda kafes içersinde bir sürü kuş satıyorlar. Alıp serbest bırakırsan karman temizleniyormuş. Bir de filleri maymun ediyorlar. Kıçını sallayan, bacak bacak üstüne atan filler ile fotoğraf çektirmeye bayılıyor turistler. Ben sinir oluyorum. Ama fil görmek, çok keyifli tabi ki.




Thailand'ın genelinde tuvalet kağıdı ve sabun çok yasakmış gibi. :) Seven Eleven'larda tek tek tuvalet kağıdı satıyorlar. Tuvalette bu malzemeler olmasa da, en kalabalık otobüs terminali dahil, sokaktaki tuvaletler bile tertemiz. Hiç bir mekanda bizim Türkiye'deki gibi leş tuvaletlere rastlamadım. Popo yıkama duşları var her yerde çok komik. :) İngilizce hiç konuşulup, yazılmıyor olsa da adım başı 7/11'ların olması ayrı bir çelişki.. Bir gün yetti bize Ayutthaya'da. Komik perdeli, florasan yeşil ışıklı, abuk ama rahat bir otobüs ile Chiang Mai'ye gece yolculuğu yaptık..


 :)


4 yorum:

  1. O kadar keyif aliyorum ki yazanlari okumaktan, sanki kendim geziyorum. Yolunuz ve ufkunuz acik ola, gordugunuz her kese ve her yere sevgilerimi iletin :) Opuyorum seni de Emre yi de... okan

    YanıtlaSil
  2. :)Okancım, o kadar çok kulaklarınızı çınlatıyoruz kii:)Gördüğümüz, keyif aldığımız her yerde sizde varsınız yani:) Dilerim bir gün beraber gezeriz yine.. Bizde çoOok öpüyoruz:)

    YanıtlaSil
  3. gezgin ruhumun gıdası olan yazılarınızı keyifle takip ediyorum.Kendinize iyi bakın daha çok gezin daha çokk paylaşın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geç kalmış yanıt için kusura bakmayın. Çok seviniyorum birilerinin keyifle takip ediyor olmasına. Siz de kendinize iyi bakın, sevgiler..

      Sil