24 Mayıs 2013 Cuma

THK: Chakra'nın Seramik İçme Suyu Filtresi

Bali’deki Tri Hita Karana Vakfı’nı yürüten Chakra Widia’nın yanında öğrendiğimiz çok basit ama bir o kadar da işlevsel ve önemli sistemlerden biri de, seramik (terracota) çömlekler kullanarak musluk suyunu (şebeke, kuyu gibi nispeten temiz su kaynaklarını) içme suyuna çeviren bir yöntemdi.

Bali’de su kaynakları epey zengin olsa da, kültürel ve dini olarak suyu kutsal sayan bu memlekette bile çevre kirliliğinden nasbini alıyor bunlar. Günümüzde seramik ve karbon filtreleme sistemleri oldukça yaygın, fakat doğrudan musluğa monte edilen bu cihazlar oldukça pahalı ve zaman zaman bakım gerektiriyorlar. Ya da çok büyük ölçekli ve yine pahalılar. Bali’nin turistik açılımını destekleyen yabancı merkezli otel, spa ve ‘retreat’lerin yanı sıra, temiz su kaynaklarına ulaşımı gün geçtikçe zorlaşan Bali köylülerinin de rahatça içme suyu temin edebilmeleri için uğraşan Chakra, bu sistemi geliştirirken, eski Bali yerlilerinin geleneksel içme suyu hasadı tekniklerini inceleyerek işe başlamış.

(Konu doğadaki su kaynaklarının verimli kullanılması, kirliliğin azaltılması ve köylülerin ekonomik sağlığı olduğunda, zengin fakir farketmez, herkesin temel ihtiyacı olan içme suyunu basit ve ucuz yollarla sağlayabilmenin önemli olduğu kanısında. Tabi bu cihazlar zengin otel sahiplerine, köylülere uygulanandan daha yüksek meblağlara satılıyor. (Kendi ekonomik durumunu da düşünmek zorunda ne de olsa.) Zaten Chakra köylüler ve çiftçiler için yaptığı çalışmaların karşılığında çoğu zaman para yerine patates, pirinç ve diğer takas maddelerini tercih ediyor.)

Bali volkanik bir ada olduğundan, şu anda ‘soyu tükenmiş’ olsa da, çok delikli bir yapıya sahip pomza taşına (sünger taşı) benzer volkanik taşlar (paras) eskiden bolca bulunurmuş. Silindir şeklinde bir varil gibi oyulan bu tanklar derenin içine oturtulur, zamanla bu taşın yan duvarındaki delikli yapıdan iç hazneye süzülen su da, maşrapalarla alınıp içilirmiş. (Tabii ki eskiden bu derelerde akan suda insan sağlığını ciddi ölçüde tehlikeye atacak ağır metaller ve kimyasallar da yokmuş.)



Bu sistemin nasıl çalıştığını duyduktan sonra kendi kendimizi bazı konularda nasıl şartladığımız ve gözümüzün önünde duran çok basit bazı çözümleri nasıl perdelediğimiz hakkında minik bir aydınlanma yaşadım diyebilirim. Nedense, su filtrelemek dediğimiz zaman hep yukarıdan aşağıya doğru bir akış canlandırıyormuşum aklımda. Hayal gücü ve biraz da deneyim işin içine girdiği zaman insanın karşısındaki olasılıklar bir anda açılıveriyor. Herhalde mühendislik dediğimiz şey de insanlık tarihi içinde böyle aydınlanmalar sayesinde evrilmiş olsa gerek.

Chakra, bu sistemi örnek alarak benzer bir sistem kurmak için yerel olarak bolca bulunan pişmiş toprak, yani seramiği kullanmayı seçmiş. Kil, fırınlandığı zaman, aynı ponza taşı veya kömür gibi çok delikli bir yapıya ulaşıyor, çünkü pişme esnasında toprağın içinde bulunan çeşitli maddeler gaz formunu alıp uçuyor, geride boşluklar bırakıyor. Tabii bu boşluklar mikro ve belki de nano ölçekte olduğu için gözle görmemiz mümkün değil. Fırınlama ısısı ve süresinin de bu boşlukların sayısı ve boyutunu etkilediğini söyleyebiliriz. Mesela kömür yaparken ısı ne kadar yüksek ise, boşlukların boyu da o kadar küçülüyor ve sayısı artıyor. (Bakınız. Biochar)

İstediğimiz seramik su tankını elde ettikten sonrası çok kolay; içine su dolduruyor, ve altına yerleştirdiğimiz başka bir hazneye bu suyun süzülmesini bekliyoruz. Sonra da bir güzel içiyoruz.
Tabii burada bazı püf noktaları var. Bu filtereyi mümkün olduğu kadar verimli hale getirmek için tankın formunu iyi düşünmek lazım. İlk yapılan denemede suyun yeterince hızlı süzülemediği görülmüş. İkinci denemede ise suyun süzüldüğü yüzey alanı arttırılarak biraz daha hız kazanılmış. 


İkinci tasarımda suyun süzüldüğü yüzey alanını arttırmak için bükey bir form denenmiş. Bu ikinci tasarımla, günde 15 L su filtrelenebiliyor. Silindirin çapı yaklaşık 35 cm, derinliği ise 60 cm kadar. 

Ayrıca filtrenin güneş görmeyen bir yer yerde muhafaza edilmesi gerekiyor ki güneş ışığından kaynaklanan bakteri ve yosun oluşumunu engelleyebilelim.

Başka bir ihtimal, PunPun’daki su filtreleme sisteminde de kullanılan aktif karbon kömürün bu (üstte duran) seramik tankın içine 15-20 cm kalınlığında doldurularak, filtrelemenin belirli bir ölçüde arttırılması. Ama bunun çok da gerekli olmadığını, çünkü testlerin sonunda çok ciddi bir fark gözlemlemediğini de ekledi Chakra.

Seramik tankın suyu süzdürücek kısmının fırında sırlanmaması çok önemli tabii ki. Buna terleme adını veriyoruz zaten Türkiye’de. Fakat problemlerden biri, tankın hiç bir yüzeyi sırlanmadığı taktirde su süzülme hızının yavaşlaması. Su, sadece aşağıdan değil, yan duvarlardan da emiliyor ve yerçekimi ile duvarın içinden aşağıya akmaya çalışıyor, bu yüzden de filtreleme işlemi yavaşlıyor. Bir çıkış noktası filtre olarak kullanılacak tankın sadece içindeki yan duvarların sırlanması ve zeminin sırlanmaması. Bu sayede su sadece aşağıya doğru süzülecektir. Fakat sırlama işlemi de maliyeti arttırıyor.

En sonunda tüm bu işlemi daha hızlı ve etkili çözecek başka bir yöntem bulundu, fakat üretim safhasında orada olamadık maalesef.

Bu tasarım sayesinde daha hızlı çalışan bir filtre hedefleniyor.

Anlaşılabileceği gibi, bu sistemin şu anki haliyle, suyu azaldıkça kendimiz yukarıdan ekliyoruz. Fakat basit bir şamandıra sistemiyle bunu otomatiğe bağlamak mümkün.

Bu filtrenin verimini ölçmek için gerekli su testleri yapıldığında, Endonezya hükümetinin içme suyu standardı olarak belirlediği değerlerden çok daha başarılı rakamlar elde edilmiş. (Türkiye’de su tahlili için Hıfzıssıha veya çeşitli üniversitelerin ilgili fakültelerine başvurabilirsiniz.) Hatta, şu makalede yazdığımız tuvalet suyu arıtma sisteminin sonunda balık havuzuna dökülen suyu bile bu filtreden geçirip içilebilir hale getirdiğini, bizzat içerek ispatladı Chakra. Tabii ki önerilen bir şey değil, fakat hiç içme suyu bulamayacağımız bir durumda kalınırsa, tuvalet suyunu bile bu sistemlerden geçirerek içilebilir hale çevirebileceğimizin bir kanıtı olarak aklımıza kazındı.

Emre.


5 yorum:

  1. Neden bu tur seyleri ogrenme geregi duyuyorsun? Sanki tek basina hayatta kalma tekniklerini ogreniyorsun.Tek basina kalip, tek yasayacagini mi dusunuyorsun?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu kadar harika bir şeyin altına bu kadar beyinsizce yorum yazanın kim olduğunu çok merak ediyorum!

      Sil
  2. bu kadar harika bir şeyin altına bu kadar beyinsizce yorum yazanın kim olduğunu çok merak ediyorum!

    YanıtlaSil
  3. Merhaba, ben bu tekniği nasıl yapacağımı okuduğum halde anlayamadım. Acaba bir videosu felan yok mu?

    YanıtlaSil
  4. :) Selam, siz sorunca şöyle bir video bulduk, http://www.youtube.com/watch?v=Qcu5EhTrvUc teşekkürler:)

    YanıtlaSil